KADIN: Mükemmelmiyiz ?
Duchamp’la başlandığı Kabul görülen kavramsal sanat anlayışı , sanat eserini klasik bakıştan, duvarlara asılan,cam fanuslara konulan, müzelerde belli bir kesimin beğenisine sunulan anlayıştan kurtarmıştır.
Kavramsal sanatçılar geleneksel estetik kuralların dışına çıkmaya özen göstererek, sanat nesnesini alışılmış biçim özelliklerinden çıkarmışlardır.
Kavramsal sanat anlayışı biçimden öte altında yatan düşünsel yapıyla ilgilenir. Fakat biçimi öz ardı ederken fikir yada düşünceleri aktarmak için bir takım malzemelere de ihtiyaç duyarak kendine özgü estetik yargılarla birleştirir.Öte yandan kimi sanatçılar dili, kimileri de bedenlerini sanat nesnesi yapmışlardır. Bu anlayışta önemli olan izleyicide farklı bir bakış açısı yaratmak ve düşünsel bir katılım sağlamaktır.İşte tam bu noktada Odd Nerdrum ve Kiki Smith’in eserlerine baktığımda iki soruya cevap bulmaya çalıştım.
Sanatı herkes tarafından anlaşılır hale getirmek mi ?
Ve neden kadın ?
Aslında iki soruma da cevap verdiler. Geleneksel ve genel kabul gören sanat üretimlerini yıkmak yerine sanatı herkes tarafından anlaşılır hale getirmek. Estetik yargıları yıkarak belli bir kesime hitap eden sanat eserini yapımına karşı çıkıyorlar. Eserlerin kavramlarıyla ilgilenmemizi istiyorlar . Klasik sanat anlayışına bir gönderme aslında . Estetik yargıların dışına cıkarak iğreti duran insan dışkısını çalışmalarında kullanmışlardır.Dışkıyı güzel vücutlu kadınlarla birlikte kullanarak güzelle çirkinin çelişkilerini mi bizlere göstermek istiyorlar acaba?
Görülen kadını seyredip haz almak yerine sorgulama gereksinimi hissettiriyor .
Bunların yanında tüm bu düşünceleri aktarırken neden kadını kullanmışlardır? Kadınsal bir sorunada mı dikkat cekmemizi istiyorlar .Cinsel bir obje , meta halini almış kadını aslında görsel bir tüketim unsuru olduğu gerçeğini ters düz etmek istiyorlar ,çevreyle ve dünya ile olan ilişkilerini ,kadının kendi özgün kimliklerini göstermek…
Sanatçılar toplumun kadına ve bedenine dayattığı güzellik kavramlarını inceleyerek , kadını ötekileştiren , üzerindeki toplumsal baskıları ve bunların yol açtığı psikolojik ve fiziksel değişim etkilerini farklı materyaller ve nesneler kullanarak gözler önüne seriyorlar. Mükemmellik anlayışını yıkarak aslında hiçbirşeyin mükemmel olmadığını gayet tiksinç bir hal alabileceğini aktarmaktalar.
Toplumsal açıdan kadının içinde bulunduğu konuma, başsız, içi boş elbiselerle yapılan göndermeler, sanat tarihinde, kadının temsiline ilişkin eleştirileri de içerir. Çoğu erkek olan pop sanatçıların, kadını reklam kültüründen ne kadar farklı sundukları tartışılabilir estetiğin, reklam kültüründe ve moda dergilerinde bir meta olarak sunulan kadın bedeninin bu biçimde temsili, bu alana yapılan bir eleştiriyi de içermektedir. Erkek izleyicilerin görme zevklerini önlediği gibi kadın olgusunun yok edilmiş olduğunu, kimliksizleştirildiğini de gösterir.
Kamusal alan içinde dört duvar arasına sıkıştırılan ötekileştirilen kadın kimliğini haz veren değilde iğreti duran bir çıplaklıkla gözler önüne seriyorlar .