29 Mart 2010 Pazartesi



anlamak , tanımlamak …
Haluk Akakçe

1970 doğumlu sanatçı Ankara Bilkent üniversitesi iç mimarlık bölümünü bitirdikten sonra Chicago’da sanat yüksek lisansı yaptı . Türk izleyici onu 6. Uluslararası İstanbul bienal’inde tanımaya başladı . Akakçe kendisini zamanın sanatçısı olarak nitelendirirken alışılagelmişin dışında sonsuz mekan kurgusu ile yapmış olduğu çalışmalarla da bizleri bu imgelerin için dahil etmektedir. Video filmlerinde , rölyeflerinde, farklı yönlere doğru açıklıklar ve kapalılıklar kurgulayarak , ışık gölge oyunlarıyla izleyicilerin algılarıyla tamamlanacak bir biçim oluşturmaktadır. Uyarmayı değil daha çok izleyiciyi uyuşturmayı deniyor. Ona göre sanatçının üretim nedeni topluma bir şey göstermek , ispat etmekse bunun kendi varlığını içine atarak yapması gerektiğini savunuyor.

Hissetmek …. Gündemden bir konuyu ele alırken yapmış olmak değil hissetmek gerektiğini savunuyor. İfade ederken kendine ait bir dille anlatım sağlamanın ancak o zaman sanatçıya özgünlük katacağını anlatıyor. İnsanın teknoloji ile olan ilişkilerini irdeleyen , kimi zamanda biyolojiyi, geometriyi,ve mimariyi dahil ettiği videolarını oluştururken kullandığı müziğinde bir uyum içinde hareket etmesine çok önem vermekte. Çünkü o zaman daha güçlü bir ifade biçimi oluşacağını düşünüyor.

Sanatçı duvar resimleri, kağıt üzerine çalışmaları, yağlı boya resimleri ve video performanslarının ağırlık taşıdığı işlerinde, yoğun paletini, sürreal hayal gücünü, doğa ve teknoloji arasındaki kavramsal keşiflerini tanımlıyor. Londra ve New York'ta yaşayan sanatçı yaratıcılığında , bilim kurgu, çizgi roman romantizmi ve güncel modadan etkileniyor.

Sanatçının 5 bin milli piyango biletiyle hazırlamış olduğu ‘’ Masallar Gerçek Olabilir, Sizin de Başınıza Gelebilir ‘’ adlı enstalasyonu , yılbaşı büyük ikramiyesi peşinde koşan , piyango bayilerinin önünde kuyruk oluşturmuş insanların şans, beklenti, olasılıklar üzerine sorular sormamızı hedefliyor. İnsanda var olan beklenti duygularını çalışmanın içine taşımakta. İstanbul’ dan toplandığı mobil bilet bayileri ve piyango biletlerini bu platform üzerine sıkıştırarak çalışmasını sergilemiştir.
Diğer bir çalışma ise ‘’Reenkarnasyon’’ başlıklı sergi. Akakçe bu sergide madde ve enerji arasındaki ilişkiyi , ruhun tanımı ve maddesel özelliklerini ve kullandığı renklerle kendine özgün bir anlatım yakalamış. Ayrıca bu sergiyle birlikte sanatçının ilk retrospektif kitabı olan ‘’Reincarnation’’ adlı kitabını da eş zamanlı olarak yayınlamış. Bir sergi katalogu olmanın yanı sıra sanatçının yeni ve eski dönem işlerinin alanlarını anlatan bir çalışma olmuştur.
Yine önemli bir çalışmalarından biri olan '' Hiç '' adlı sergi . Sanatçı bu sergide 11 Eylül olaylarından yola çıkarak bir düzenleme hazırlamıştır. Bireyin mekana nasıl yabancılaştığını anlatmak. ‘’ Hassas Denge ‘’ ve ‘’Ölü Doğa’’ isimli iki video gösterimi hazırlamış. ‘’Hassas Denge’’ de bireyin ve toplumun karmaşık ilişkilerine gönderme yaparken , ‘’ Ölü Doğa ‘’ da ise bir insanın aynı anda göremeyeceği açılardan , iç ve dış mekan görüntüleri yer almaktadır.

Akakçe şimdilerde ise ünlü Fransız moda markası olan bir firmanın Paris mağazasında videolarını sergilemekte. Mağazanın gezinti alanının en dikkat çekici bölümlerinden biri olan yürüyen merdiven boyunca devam eden, 20 metre uzunluğundaki bir fiber optik ekranda gösteriliyor . Sanatçı burada bir dünya içinde yer alan başka bir dünyaya bir yolculuk yaratmak ve yürüyen merdiveni , üzerinde beklenen bir yer olmaktan çıkarıp , ziyaret edilecek bir alana dönüştürmeyi amaçlamış.

kaynakçalar ;
sanatatak.blogspot.com
hurarsiv.hurriyet.com.tr
fesmekan.mynet.com
www.piartworks.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder